Examples of using Kazmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dişlerini kökleri kazmak için kullanıyorlar.
Bütün köyü bunun için mi kazmak istiyorsun: Para para para!
Kazmak zorundaydık.
Bütün bunları kazmak ne kadar sürer acaba?
Hey Gilligan, kazmak çok eğlenceli, biraz kazmak ister misin?
Mezarı kazmak benim fikrimdi.
Atılan biri kazmak için hapse girmek devlet topraklarındaki kemikler.
Kazmak zorundaydık. Verdiğiniz sayılar eksikti, işe yaramazdı.
Kazmak zorundaydık. Verdiğiniz sayılar eksikti, işe yaramazdı.
Şimdi… kazmak. Ve şimdi?
İki katı genişlikte kazmak fazla zaman almaz.
İki kat genişini kazmak fazla uzun sürmez.
İki katı genişlikte kazmak fazla zaman almaz.
Bu nedenle kazmak zorunda kaldık!
Nakledilmeseydim, Scotch kazmak için bir sendika kurmayı düşünüyordum.
Mezar kazmak ve insan hayatı kurtarmaya çalışmak?
Tek yapmamız gereken şey kazmak ve… Kron, bak.
Bütün yapmamız gereken kazmak ve… İyi! Kron, bak.
Hey Gilligan, kazmak çok eğlenceli, biraz kazmak ister misin?
Tırnağı kazmak için tırnak kaşığı.