Examples of using Keçi sakalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tüm olan yer keçi sakalı.
Onunla, Koreli fahişeyi gömdüğümüz yerde buluşacaksınız. Keçi sakalı olmayandan bahsediyorum.
Güneş ışığı ve keçi sakalı.
Feragat belgesi imzalamamız gerekiyor. Keçi sakalı bu.
Thunderın keçi sakalı var. Bandana takar
Başladığımda Ayetullahın sadece keçi sakalı vardı.
Zayıf adamlardan hoşlanırım. Keçi sakalı ve güzel gözleri olmalı.
Herkesi rahatsız ediyorsunuz, ve sanki ayakkabınıza keçi sakalı yapışmış gibi.
İkinci sınıftayken belalı görüneceğimi düşündüğüm için… keçi sakalı bırakmaya çalıştım.
Maynardın beatnik tarzı keçi sakalı, genel görünüşü ve'' benzer'' kelimesi bir noktalama işareti biçiminde kullanılması,
Hayır, hayır, keçi sakalım yok, sadece kaşlarımı aldırdım.
Kimse keçi sakallı adamı tanımıyor.
Keçi sakalımı gördün.
Keçi sakalım mı var?
İlk reklamlara kadar keçi sakalım var, ve sonra öğretmenim.
Biliyor musun, o keçi sakalıyla, şeytana benziyorsun.
Keçi sakalını hiç sevmedim.
Keçi sakalına bak.
Dövmeli, keçi sakallı adama.
Kel kafalı, keçi sakallı, sarı tel çerçeve gözlükleri var.