KEBAP in English translation

• kebab
• kabob
• kabab
• kebabs
• kebap

Examples of using Kebap in Turkish and their translations into English

Somon kebap ve parmak dilim pattis mi?
Broiled salmon and fingerling puh-tay-toes?

Kebap kutusunu başına koyup öyle yap.
Do it with the kebab box on your head.

Kebap nasıl?
How's the kebab?

Kebap ve şaraptan çok daha kaliteli görünüyor.
The skewers are of better quality than the kebab. The bottle is more distinguished than its wine.

Wilkie, kebap dükkanındaki vardiyasını bitirdi.- Sonrasında N551i beklemeye gitti.
Wilkie finished his shift at the kebab shop and went to wait for the N551.

Bana bir tabak kebap hazırlaman daha ne kadar sürecek?
How long will it take for you to give me a plate of Kebabs?

Kebap için de işe yarıyor.
It's is also great for kabobs.

Eğer kebap bulursan, bir çöp
If a kebab comes along, pull out the stick

Domates kebap yemek için bahane, öyle değil mi?
Tomato is an excuse for you to eat the Kebab, right?

Kebap ya da başka bir şey yiyelim mi?
Shall we grab a kebab or a whatever?

Ben kebap almayayım.
No kebab for me.

Bana kebap getir.
Bring me a kebab.

Calabria Kebap? Bu isimler nedir böyle?
Pitabar Calabria? What do these names mean?

Chop kebap yiyecek, sonra da dönme dolaba binecek.
He's going to eat a kebab and then go on a gravity wheel.

Kebap nasıl?
How's the kabob?

Kebap gibi şişleyecektin beni.
You could have skewered me like a kebab.

Kebap yapmış. Bir kaç mantar toplayıp.
He picked some wild mushrooms and made a brochette.

Duvar kağıtlı ve kebap yediğimiz yerin adı neydi?
What's the name of that place we went to with the wallpaper and the kebabs?

Nasıl oluyor da tek bildiğin kebap türü şiş kebap olabilir?
How come the only kind of kebab you ever hear about is shish?

Tamam ayrıca kuzu kebap yapmak istiyorum.
Okay. And I want to make lamb kabobs.