Examples of using Kedinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer kedinin üstüne basmamış olsaydı şimdi ölmüş olabilirdim.
Kedinin üstüne güneş kremi sürmediğin sürece sorun yok.
Kedinin sorunu ne?
Ama bu kedinin adı Coltraine.
Kedinin doğurduğu!
Dan kedinin kötü biçimde çürümüş cesedini dikkatle kaldırdı.
O kedinin yüzünden oldu.
Birincisi, kedinin kulağı sadece konserve açtığınızı fark etmez.
Bu kedinin adı.
Hey, onu kedinin üzerine koyma sakın!
Eğer kedinin başına bir şey gelirse lütfen hemen beni ara.
Şu kedinin geri döndüğü hikâyenin aslı astarı nedir?
Kedinin nesi varmış?
Hayır o kedinin tarafında olur.
Güzel. Kedinin adı ne?
Kedinin götünü yaladığı şeyden onda büyük bir tane var.
Kedinin adı ne?
Kedinin üstüne basma.
Bir zamanlar kedinin biriyle kapışan bir muhabbet kuşu bulmuştum.
Kedinin iskeletini daha sonra göstereceğiz.