Examples of using Kekim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayatımın keki, ama maalesef kekim öldü.
şekerli kekim.
Sue ve brick için el yapımı kekim.
Onu ezme sakın, kekim!
O keki seninle paylaşacağım, kekim.
Oh!, tatlı kekim, buradasın!
Biraz çikolata kekim var.
ballı kekim.
Merhaba, kekim.
Biraz elma ve kekim var.
Meşhur pound kekim.
Aha bak, benim kekim yine en büyüğü.
Benim küçük İspanyol-İngiliz kekim.
Çok tatlısın. İyi akşamlar, tatlı kekim.
Kurabiyelerim var. Kekim yok.
O, benim küçük Polonya kekim ve o çok hassas.
Benim küçük vanilyalı kekim!
Teşekkürler, tabut kekim.
Teşekkürler. Zencefilli kekim.
Bunu ben hallederim sevgi kekim.