Examples of using Kekleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pindy, marihuanalı kekleri atmıştım.
Önceden; hâlâ şeker bulabilirken… ampan ve kasutera kekleri satardık.
Çocuk odasındaki tepsileri topla, puding için kekleri hazırla.
Kekleri aldın mı?
Çitleri boya, Kekleri kes, Hangmanın burnu.
Atıştırmalıklar olarak kekleri yenecek! Görünüşe göre kurabiyeler bir sonraki toplantımızda!
Önceden; hâlâ şeker bulabilirken… ampan ve kasutera kekleri satardık.
Umarım kepekli kekleri vardır.
Kekleri dağıtayım o zaman.
Owen, kekleri bırak ve biraz elma al.
Evet, kekleri gerçekten dört gözle bekliyordum.
Millienin ünlü kekleri. Tatlım? Buradayız.
Blueberry kekleri.
Uh-huh.- Okay. Mm-hmm… yılanlı içecekler, yılan kekleri.
Cevizli kekleri var.
Kekleri getiren kız nasıl oluyor da benden önce biliyor bunu?
Bütün çikolatalı kekleri ve şarapları alabilirsin.
Çin usulü kavga kekleri. Bu da ne?
İyi niyetimin göstergesi olarak ellerimle yaptığım bu kekleri afiyetle yiyiniz.
Sabah personel toplantıları için kekleri de ayarlıyorum ayrıca.