Examples of using Kelimesine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, kelimesi kelimesine.
Bruna, her şeyi bana kelimesi kelimesine anlatacaksın!
Dediklerinin tek Ahlaksız yalancı! kelimesine inanmıyorum!
Adamın anlattığı her şeyi kelimesi kelimesine… bana söylemeni istiyorum.
Ah, çocukken bunu ezbere biliyordum, kelimesi kelimesine.
Spencer, Alinin tek kelimesine polis inanmıyor bence.
Ve belli ki bunu,'' Özel'' kelimesine yeni bir yaklaşımla yapıyorsun.
Ve belli ki bunu,'' Özel'' kelimesine yeni bir yaklaşımla yapıyorsun.
Sonrasında ise dediklerimin tamamını kelimesi kelimesine erittin.
Her duyduğunu kelimesi kelimesine hatırlar mısın? Kelimesi kelimesine.
Bu adam'' tatsız'' kelimesine yeni bir anlam kazandırıyor.
Bu şey'' küçük'' kelimesine yeni bir anlam katıyor.
Affedersiniz… Bildiğim hiç kimse onun bir kelimesine inanmıyor. Sadece söylemek istedim, Dr Finch, onun değeri için.
Affedersiniz… Bildiğim hiç kimse onun bir kelimesine inanmıyor. Sadece söylemek istedim, Dr Finch, onun değeri için.
Kadın, bu kutsal parşömende yazılı olan… İsanın yedi kutsal kelimesine bak.
Affedersiniz… Bildiğim hiç kimse onun bir kelimesine inanmıyor. Sadece söylemek istedim,
Affedersiniz… Bildiğim hiç kimse onun bir kelimesine inanmıyor. Sadece söylemek istedim, Dr Finch, onun değeri için.
Affedersiniz… Bildiğim hiç kimse onun bir kelimesine inanmıyor. Sadece söylemek istedim, Dr Finch, onun değeri için.