Examples of using Kiliseleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kiliseleri, atlı heykelleri umumi tuvaletleri Rus lokantalarını sayıyorsun.
Birbirinizi kutsal öpüşle selamlayın. Mesihin bütün kiliseleri size selam ederler.
Ama büyücülük Satanizm değildir. Tapınak veya kiliseleri düşündüğünü biliyorum, dedektif.
Bu oturumda, kiliseleri bir dönüm noktasına gelmiş olan… dünyadaki 1 milyar katoliğin yeni lideri seçilir.
sanırım Führer adına da konuşabilirim ki, Katolik ve Protestan kiliseleri insanlarımızın hayatından çıkarılmalıdır.
Tetikte olmalıyız, Bütün evleri, kiliseleri, Kwik-E-Martları ve başkanlık binasını güvenceye alın.
sanırım Führer adına da konuşabilirim ki, Katolik ve Protestan kiliseleri insanlarımızın hayatından çıkarılmalıdır.
Mariazelle geldi, ve ilk zaman boyunca kiliseleri ve şehri yaktı.
Norveç Kiliseleri, Norveç Sağlık Merkezleriyle de bağdaştırılabilir.
Aziz Peters Kilisesi gibi eski kiliseleri ve katedralleri ile ünlüdür.
Mükemmel bir ikizkenar üçgen oluşturuyor. Enkaz halindeki Ochate, Burgondo ve San Vicentejo Kiliseleri.
Ekonomik olarak güçlük çeken bir yer, kiliseleri Sunderland Futbol Kulübü olmuş insanlar ve başarısızlıklarımızın.
Houstonın Trinity Pines semtinde bir kilise konferansına katıldım. Baptist Kiliseleri Birliğinin kalkındırılması üzerineydi.
Şilinin Chiloé Takımadalarındaki Chiloé Kiliseleri, Amerikanın benzersiz mimari bir örneğidir
Geri kalanı ise, kiliseleri, yollar, köprüler,
İkinci olarak, İrlandadaki tüm Protestan kiliseleri kapatılıp bütün Protestan rahipler
Kiliseleri dolu tutmak ve Hıristiyanlığın başarısı bize bağlı. Ne farkı var?
İkinci olarak, İrlandadaki tüm Protestan kiliseleri kapatılıp… bütün Protestan rahipler ve papazlar görevden alınmalı.
Yahudi işgalcileri, Sur çevresindeki kiliseleri yok ettiler; bu davranışa karşılık intikam olarak Hristiyanların iki bin Yahudi tutsağı öldürdüler.
ben değil, öteki ulusların bütün kiliseleri de onlara minnettardır.