Examples of using Kitaplarımı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam, kitaplarımı aldım.
Ben de geri kalan kitaplarımı yakmak zorunda kaldım.
Birisi odamdan kitaplarımı alıyor.
Milyonlarca okuyucu her hafta kitaplarımı satın alır.
Bir gün, perde arasında, kitaplarımı tutan lastik koptu.
Oh, kahretsin, Kitaplarımı ve bilgisayarımı unuttum.
Her sabah bana ucube derdi elime vurup kitaplarımı düşürürdü.
Makul bir fiyata kitaplarımı sattım.
Tamam mı? Kitaplarımı satıyorsunuz burada.
Tamam mı? Kitaplarımı satıyorsunuz burada?
Collierın yerinde olsaydım bütün kitaplarımı kütüphaneye geri getirirdim.
Bir keresinde bütün kitaplarımı okuduğunu söylemiştin.
Özellikle. ama bazen de kitaplarımı almam gerekiyor. Dolabımın saygı duyduğum bir aklı var.
Gerçekten finans kitaplarımı satmanın yolunun daha dar tişört giymekten geçtiğini mi düşünüyorsun?
evimi, kitaplarımı, galeriyi, bu treni… istediğin gibi kullanman için sana bırakıyorum.
Sahip olduğum her şeyi, evimi, kitaplarımı, galeriyi, bu treni… istediğin gibi kullanman için sana bırakıyorum.
Bu şekilde, kitaplarımı okuyorlar… kitaplarımı satıyorum ve biraz para kazanabiliyorum.- Doğru.
Odama girmene izin yok, kıyafetlerimi, kitaplarımı ya da tatlı pasta bebeğimi ödünç alma iznin yok.