Examples of using Klaustan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her zaman arkadaşlarımı Klaustan ayırmayı istemiştim.
Aynı anda hem Dahliadan kaçıp hem de Klaustan saklanamayız.
Aynı anda hem Dahliadan kaçıp hem de Klaustan saklanamayız.
Klaustan kaçmak için ne yaparsan yap intikamını dostlarından,
Biliyoruz ama Klaustan uzun süredir kurtulmaya çalışıyorduk ve Caroline bizi bir gece olsun bunun tadını çıkarmaya ikna etti.
Lütfen bana hâlâ Klausla birlikte çalıştığını söyleme.
Klausla ben 1492de Bulgaristandan ayrılıp,
Beni mermahemetsizce suçladığında, Klausla çarpışmak bana iyi geldi.
Klausla konuşacağına dair bana söz verdin.
Kızının Klausta olduğunu biliyoruz.
Klausla Güneş ve Ay lanetini binlerce yıl önce uydurduk.
Klausla buluşuyoruz.
Ve Klausta. Kamyon kullanıyor muydun?
Klausa bir avcı ve bir melezi kaybettiğini nasıl açıklayacağını buldun mu?
Bak, normalde Klausa öğretirim. Borçlarım?
Bu konu Klausla ilgili değil. Vincent.
Bu konu Klausla ilgili değil. Vincent.
Klausta. Hatta… Kol
Ebenezerın erkek kardeşi, Klaustu. ve onu yöneten deli.
Klausla yaptığınız şey yanlış