Examples of using Kliniğe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kliniğe asla gitmeyeceğim.
Seni kliniğe götüreyim mi?
Sen kliniğe gittiğiden beri lok lok lokum yemiyorum.
Sen kliniğe gideceksin.
Polisin kliniğe gelmesine izin veremeyiz.
Onu kliniğe götürün.
Kendinde olmadığı için onu kliniğe yatırmam bile gerekmişti bir ara.
Kliniğe bir not bırakacağım.
Kliniğe bir daha hiç gitmedim.
Allahın her günü kliniğe bırakır ve almaya gelirdi.
Kliniğe geri dönüyor ve kürtaj yaptırıyorum.
Kliniğe gittiler seni geri zekalı mal.
Ülseratif kolitin kliniğe gelişi hastalığın gidişatının büyüklüğüne bağlıdır.
Onun kliniğe girmesini yasaklayacağım.
Beni kliniğe götür!
Sonradan o kliniğe ben de orduya gittim.
Sakın bir daha bunu kliniğe getirmeye kalkma yoksa atarım!
Esasında kliniğe baktık ve anneniz orada değildi.
Asıl sen, üç adamını kliniğe gönderdiğin zaman… aileyi riske soktun.
Tae-hui, kliniğe neden geldin?