Examples of using Koklasana in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şunu koklasana çünkü.
Koklasana!
İzmarit hala sıcak. Koklasana.
Elsa, sen de koklasana.
Bu hala sıcak, koklasana.
Doğru. Koklasana anne.
Bir koklasana.
Baba, dur. Koklasana.
Baba, dur. Koklasana.
Parfümümü koklasana.
Durup gülleri koklamayı unutma, tamam mı, huh?
Seni koklamayı seviyorum.
Önce elini koklamasına izin ver.
Beni koklamasına izin verdim.
Durup gülleri koklamaya ne dersin?
Koklamaya gitmek ister misin?
Kendinizi koklayın!
Veranın seni koklamasına izin ver, üzerindeki kadın kokusunu koklasın. .
Koklaman lazım oğlum.