Examples of using Kokmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu yumurta kokmaya başladı.
Su kafasinda caydanlik ortusu olan kokmaya basladi.
cesedin kokmaya başlamıştı.
Axl! Özür dilerim, cesedin kokmaya başlamıştı.
Axl! Özür dilerim, cesedin kokmaya başlamıştı!
Axl! Özür dilerim, cesedin kokmaya başlamıştı.
Bu yağ fıçısı birkaç gün içinde kokmaya başlar.
Senin gibi kokmaya başladım.
Yakında kötü kokmaya aşlamayacak mı?
Serviste kokmaya başlamak istemem.
İğrenç kokmaya sonra başlar.
Ölmüş. Tamam, kokmaya başlamadan kaldırın şunları buradan.
Tamam, kokmaya başlamadan kaldırın şunları buradan. Ölmüş.
Şeytanın kıçı gibi kokmaya devam etmesini istemem.
Genelde kokmaya başlayınca durur.
Ama saçlarım saç gibi kokmaya başladığında tek kelime etmeni istemiyorum.
Tamam, kokmaya başlamadan kaldırın şunları buradan.
Beynin 2/ 3ü kokmaya adanmıştır.
Sabahları pis kokmaya bayılıyorum.
Bir bakmışsın, kıllı koltukaltları olmuş ve silhat esansı gibi kokmaya başlamış.