Examples of using Kokteyle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kokteyle uygun giyinmen gerekiyordu.
Kokteyle geç kalmamdan nefret ediyorlar.
Biraz kokteyle ihtiyacım var.
Anneciğin kokteyle ihtiyacı var.
Annenin kokteyle ihtiyacı var.
Kokteyle tam zamanında yetiştin.
Kokteyle hazır mısınız?
Kokteyle geç kalacağız.
Bu arada, cumartesi… Tomla kokteyle geliyorsunuz.
Dr. Hughes da seni kokteyle kattı mı?
İçmemem gerekiyor, ama bu kokteyle bayılıyorum.
Adamla ve karısıyla tanışalım diye, Helenla beni evlerindeki kokteyle davet etti.
Bronzlaşmaya ihtiyacım var. Kokteyle ihtiyacım var.
Belki bir iş yemeğine ya da kokteyle seni eşi olarak götürür.
Bana da. Pekâlâ, benim ürettiğim kokteyle ne dersiniz?
benim ürettiğim kokteyle ne dersiniz?
Biraz daha kokteyle bayılırım.
Gerçi bu kokteyle biraz sülfürik asit ekleyip kanının içten içe kaynamasını sağlayabilirim.
Bu akşamki kokteyle VIPleri götürecek olanların… en geç saat 05:30da onları rektörün evine bırakmaları gerekiyor.
hatta dokunaklı fakat Lord Peel bir buçuk saate kadar kokteyle bekliyor.