Examples of using Kokusunu alabiliyordum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğitimin sonunda 1 km ötedeki malların kokusunu alabiliyordum. ŞÜphem yok.
sürü fısıldama duydum ve çok sevdiğim Alman Çikolatalı pastanın kokusunu alabiliyordum.
Dairene gidip seni şaşırttığım o gece onun seksinin kokusunu alabiliyordum üstünden.
Kağıyı açtığımda bir sürü fısıldama duydum ve… çok sevdiğim Alman Çikolatalı pastanın kokusunu alabiliyordum.
Taze toprağın kokusunu alabiliyordum, çok eskiden olduğu gibi.
Yüzünü göremedim ama kokusunu alabiliyordum. Koku gözle görülmez ama havada uçuşan kimyasal bir maddedir.
Çenem ve bütün gün kokusunu alabiliyordum, iğrençti. Domates soslu spagetti
Tomun nefesinde bira kokusu alabiliyordum.
Sonunda bir kilometreden ot kokusu alabiliyordum.
Cadı avcıları yakınımızdaydı, onların pis kokularını alabiliyordum.
Cmlik betona rağmen ayak kokularını alabiliyordum.
Tütsülerin parfümlerin ve ekşimeye başlamış güzel yemeklerin arkasından kokularını alabiliyordum.
Sake kokusunu alabiliyordum.
Methin kokusunu alabiliyordum.
Ot kokusunu alabiliyordum.
Dumanın kokusunu alabiliyordum.
Platformun kokusunu alabiliyordum.
Yahninin kokusunu alabiliyordum.
Yanığın kokusunu alabiliyordum!
Yanan derimin kokusunu alabiliyordum.