Examples of using Komşunun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya da komşunun eşinin kıçına?
Kim takar? Komşunun çocuğu, ağaca çıktı.
Bekle, komşunun çocuğunu getireyim,- İşte burada,- Unutuyordum!
Bomba komşunun bahçesine düştü ve bütün ev harabeye döndü.
Kırık parçayı komşunun köpeği almış olmalı. Bakın!
Islak yapraklar, bacadan çıkan duman kuşlar komşunun köpeği.
Komşunun köpeğine dikkat.
Ondan önce ise komşunun annesiyle.
Sağduyunun sesi, komşunun çocuğu.
Çok öfkelendi çünkü herkes onun komşunun domuzunu çaldığını düşündü.
Biliyorum çünkü sesi öyle yükseliyor ki komşunun köpeği ulumaya başlıyor.
Bayan Tatein oğlu yine, komşunun garaj girişinde bacağını kırmış.
Hatta komşunun karısı için bile değil.
Yan komşunun bahçesinde bir ateş yanıyor.
Komşunun kapısın çaldım.
Komşunun köpeği bütün hırsızlıkların
Yan komşunun çocuğu değil miydi?
Öyleyse komşunun dört yaşındaki oğluna yardım ettiğimi düşün.
Komşunun bebeğine bakmak için, yukarı çıkıyorum.
Komşunun botlarına sıçman.