Examples of using Komisyoncusu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu durumda, komisyoncu otu alacak yaklaşık 1800-2000 pounda.
Sen de komisyoncu olacaksın.
Ne söylersem yanlış anlıyorsun.- Komisyoncu.
Komisyonumu seni yeni açılan Hint restoranına götürmek için harcamayı umuyordum.
Savcılık işi ve komisyonum için 20.000 doları tuttum.
Bu işten alacağım komisyonla da Ferrise bir araba alacaktım.
Ama şartlı tahliye komisyonu onu yedi yıl daha içeride tutmuş.
Komisyon, anlaşmanın iç pazar rekabetini tehlikeye atmadığına karar verdi.
Komisyonun ekleyecek başka bir şeyi yoksa… Bay Van Dorren, çıkabilirsiniz.
Soruşturma komisyonu kuruluncaya dek Kaptan benim.
Siyaset Forumu adlı komisyon UNMIK başkanı Soren Jessen-Petersenin girişimiyle kuruldu.
Güney Pasifik Komisyonundan kütüphane dolusu… bilgi alacağız.
Bunu inceleme komisyonu için hazırlayacağım raporda belirtmek zorundayım.
Aynen, cimri tahliye komisyonu, nasıl olduklarını bilirsin.
Satışdan sonraki komisyonum için Tel Avivde olacağım.
Komisyonun merkezi Brükselde bulunur.
Unutma, komisyonum ondan aldığımız her şeyin% 20si.
Komisyon sizi dinlemeye hazir Senatör.
Komisyon alıyor musun?
Bir emlak komisyoncusu.