Examples of using Komitedeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Size açık olayım; bu konuyla ilgili kişisel bir problemi yok. buradaki ya da komitedeki hiç kimsenin.
İsrail Devletinden gelen komitedeki görevlilerle buluşup, kurtuluşun 60. yıldönümü
Bir hükümet komitesinde görevli bir avukat olan Maria Adamopulu SETimesa verdiği demeçte,'' bakanın veya komitedeki herhangi bir kişinin amacının katiyen ifade özgürlüğünü yasaklamak veya blog yazarının isimsizliğini ortadan kaldırmak olmadığını'', burada daha çok İnternet üzerinden veya onun yardımıyla işlenen suçlara ve iftiraya karşı kullanılacak bir araca sahip olmanın amaçlandığını söyledi.
Ve ayrıca tahliye komitesi adresimi kontrol ediyor.
O hayırsever komiteniz zihninizi ele geçirmek isteyenlerin oyuncağı!
Yeniden Seçtirme Komitesindeki çocukla çıkmıyor muydu o?
Komiteyle konuştun mu?
Komiteyle birlikte olmalı.
Bana yönetim reform komitesindeki görevinizle ilgili deneyimlerinizden bahsedin.
Bölge Komitesi yarın toplanıyor.
Başkan beyden ve komiteden müsaade alınması gerekiyor.
Komitede kayıtlar var değil mi?
Gidip komiteyle konuşayım.
Umarım savunma komitesindeki bazı yoldaşlarımız onun fikrini değiştirebilir.
Eğer bu komiteden bir şey gizliyorsanız.
Ama sanırım komitede kimin olduğunu öğrenmekten zarar gelmez.
Bak, Joe,… komitem, gözden çıkarılabilir olduğuma karar verdi.
Sizin klüp komiteniz insanları düşündüğünüz kadar incelemiyor.
Bay Shannon, Bu komiteden önce yapmış olduğunuz konuşmadan ötürü size teşekkür ediyorum.
Komiteden iğrendiğini biliyorum ama.