Examples of using Komplike in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biliyor musun, çok komplike değilsin.- Evet.
Biliyor musun, çok komplike değilsin.- Evet.
Mükemmel, komplike ve… özene bezene yapılmış bir plan.
Bu çok komplike bir cihaz gibi.
Görünüşte basit ama gerçekte çok komplike.
Bak, bu çok komplike.
Durum bundan biraz daha komplike.
An2} Ben de kendi hayatımı komplike sanıyordum.
Başka soru yok. Bekle. İşlerin komplike.
menopoz öncesi dönemde ise komplike kabul edilmez.
Büyüyen çocukların ihtiyaçları ve daha komplike oyuncakların çıkması yaptığınız işin başarısını her geçen yıI daha
Yengeçlerin kabuklarının altında bu komplike yapı var, adı Midesel Öğütücü. Yiyecekleri bir kaç farklı yolla öğütüyor.
Belki de bilgisayarda boş yer tükenmeye başlayınca daha komplike bir kayıt ortamı gerektiğini
Larda bir hava-değiştirme makinası geliştirdim. Komplike sıcaklık ışını… Biz ona'' lazer'' diyoruz.
Forumda, bugüne dek gerçekleştirilmiş en komplike 35 kalp ameliyatını tartışmak için dünyanın dört bir yanından 400ün üzerinde kardiyolog ve 45 konuşmacı bir araya geldi.
aldatıcı günahlarından birisi müthiş komplike fikirleri zaman dilimleri içerisinde basite indirgeyip değerini küçültmesidir.
Komplike düşünmek bile istemiyorum ve senin gerçekten harika olduğun şey,
Değiştirmeniz gereken şeyler oldukça komplike ama sizin için ne olduklarını yazacağım.
Belki de bilgisayarda boş yer tükenmeye başlayınca… daha komplike bir kayıt ortamı gerektiğini
Ve daha büyük ve daha komplike beyinlere can sıkıntısının bizi daha büyük zorluklara Bugün olduğumuz yere, yönlendirmesi sayesinde geldik.