Examples of using Kraterine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir kraterde otur.
Kratere ulaştığımızda gerçekten yardımına ihtiyaç duyacağım.
I'm really gonna need your help- once we get to that crater.Derin bir ay kraterinin derinliklerinde gizlenmiş olmalı.
It must have been lying in some deep moon crater.Aydaki Albategnius kraterinin adı Onun adına ithafen verilmiştir.
The major lunar crater Albategnius is named in his honor.Karanlık çökmeden o kratere ulaşmak istiyoruz. Pekala.
We want to reach that crater before nightfall. all right.Bir kaya ya da kratere ufak bir darbe Ay modülünü etkisiz hale getirebilir.
Slightest impact with rock or crater could disable the lunar module.Budist bir meteor kraterinde süper arılar tarafından yetiştiriliyor.
It's harvested by super bees in Buddha's meteor crater.Bir kraterde otur. Güzel.
Fine. Sit in a crater.Bir kraterde otur. Güzel.
Sit in a crater. Fine.Bu kraterde oturmaya.
Sit in a crater.Bir göktaşı kraterinde bulunan metalden yapıldı.
It was forged from metal found in the crater of a meteor.Bir göktaşı kraterinde bulunan metalden yapıldı.
The triangle was forged from metal found in the crater of a meteor.Bir gõktasi kraterinde bulunan metalden yapildi.
The triangle was forged from metal found in the crater of a meteor.Bir göktaşı kraterinde bulunan metalden yapıldı.
Found in the crater of a meteor"It was forged from metal.Buna göre Madler Kraterinin içinde bir yerlerdeler.
According to this, they're somewhere inside the Madler Crater.Bir gõktasi kraterinde bulunan metalden yapildi.
It was forged from metal found in the crater of a meteor.Kraterin çevresindeki yapılara doğal oluşumlar demenin imkânı yok.
Are natural formations. There's no way those structures around that crater.Dağıtamadıklarımızı ayda bir kratere attık. Başa çıkmadık.
We couldn't handle them. We dumped the extras in a crater on the moon.O kraterde ne olduğunu öğrenmeliyiz.
We have to find out what's in that crater.Kaptan, kraterin içindeki kimseyi ışınlamak için tespit edemeyiz.
In order to beam them out. Captain, we cannot lock onto anyone inside the crater.
