KREŞIN in English translation

daycare
kreş
yuvadan
bakım
anaokulu
kindergarten
anaokulu
kreş
bir anaokulu
yuva
ana okulu
çocuk yuvası
anasınıfı
ana
of the creche
preschool
anaokulu
kreş
okul öncesi
ana okulu
anasınıfı

Examples of using Kreşin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama artık kreşin önünden geçemez oldum. Çünkü ne zaman ortalıkta dolanan ufaklıklar görsem tek düşünebildiğim çocuklarımı görmeyi ne kadar çok istediğim oluyor.
But I can't walk by the nursery anymore because when I do see those little bundles… all I can think is how much I want to see my kids.
Yuvanın karşısında yüksek çitler var… ve giriş, kreşin karşısında sağda.
Facing the nursery is a high chain-link fence, and an access right in front of the kindergarten.
Kreşin, üniversiteden daha önemli olduğunu söylüyor.
She says that preschool is more important than college,
Emilynin kreşe başlayacağını düşünebiliyor musun?
Can you believe Emily's about to start kindergarten?
Maalesef, kreş öğretmeni eşinin ifadesine göre Cuma akşamından bu yana kayıp durumda.
Sadly, the kindergarten teacher was reported missing by his wife Friday night.
Sana kreş bana fem-pop vakti.
Daycare for you and a fem-pop for me.
Tom kreşe gidiyor.
Tom goes to kindergarten.
Kreş mi burası?
This isn't a daycare.
Yapma oğlum, kreşten beri tanıyorum seni.
Come on, bro, I have known you since kindergarten.
Paige için kreş var.
They got daycare for Paige.
Mayayı kreşten alabilir misin?
Listen… Can you get Maya from kindergarten?
Bebeği kreşe götürür müsün lütfen?
Will you take the baby to daycare, please?
Sami kreşten nasıl çıkardınız?
How did you get Sam out of daycare?
Kreş öğretmeni.
Kindergarten teacher.
Bir akşam seni kreşten almaya hiç kimse gelmedi.
One evening no one came to pick you up from kindergarten.
Hepiniz kreşi istiyordunuz, değil mi?
You all wanted that daycare, didn't you?
Seneye kreşe gidecek, değil mi?
She will be going to kindergarten next year, won't she?
Onu kreşe götürmeyeceğim.
I'm not taking her to daycare.
Kreşten beri biri benimle böyle uğraşmamıştı.
I haven't been picked on this much since kindergarten.
Bu kreşten Dylan.
This is Dylan from daycare.
Results: 41, Time: 0.0308

Top dictionary queries

Turkish - English