Examples of using Kubbede in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kontrol sütununun ilk kubbede olduğunu söyledi.
Tüm Dostlar yeni, mecburi test için kubbede hazır bulunsun.
Şu ana kadar kimsenin Kubbede havada seyahat etmediğini söylememe gerek var mı?
Kubbede inanılmaz fazla su var, hem temiz
Yeni bir tünel veya Kubbede bir delikle ilgili bir görünün resmini yapmadın mı?
Dijital Evren yaptığımız uzay şovlarının esas parçası-- Kubbede temel uzayımız gösteriliyor.
Kilisenin kubbesine ulaştıklarını duydum ama ilerleme yavaşlamış.
Yani kubbeye dokunduğunda, sana bir şeyler mi gösteriyor?
Kubbeye ilk dokunduğunda sana ufak bir şok verir.
Dünya Kubbesinde bir toplantıdan yeni çıktım.
Dünya Kubbesinde lobi faaliyetleri yürüten en az bir düzine adamınız var.
Bana Dünya Kubbesini bağlayın Başkan Susanna Luchenkonun ofisi.
Kötü, parlak kubbesinin içerisindekilerle yine de ilgileniyoruz.
Görüyorum kubbeli şehirler.
Kaptan, Dünya Kubbesinden şifreli bir mesaj alıyoruz. 1. Özel Hat.
Sen Kubbeden iki gün önce çıktın,
Kubbeye onu bana geri vermesi için bir şans verdim ama o reddetti.
Bir saat içinde kubbeye gidip geri dönebiliriz.
Çeşmenin ve Capitol kubbesinin çıktığından emin ol.
Barış çubuğunu doldurup kubbeye kadar tüttürdüğünüzü sanmıştım.