Examples of using Kulüplerden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yürüttüğüm öğrenci konseyinden, tüm o kulüplerden ve her gün sorumlu olmak zorunda olduğum her şeyden bıktım. Seni düzeltecek diye bir şey.
Bu kulüplerden birinde onu dinleyen futbolcu Metin Oktay, Beseni İstanbuldaki gazino sahibi arkadaşlarına tavsiye etti.
Kulüplerden nefret ederim
Kızlar gelir gider, genelde diğer kulüplerden çünkü müşteriler hep aynı kızlara bakmaktan sıkılırlar.
ünü ağızdan ağza yayıldıkça daha büyük kulüplerden teklif almaya başladı.
en eski, en özel kulüplerden birindesiniz.
Senin en sevdiğim yönün değil ama kulüplerden anlarsın ve eğlenmeyi de biliyorsun.
Bu gece iyi iş yaptık ama hasılatın çoğu Sternden aldığım kulüplerden geliyor.
Doğrusu bu gece yemeğe çıkıyoruz ve yarın gece beni en sevdiği kulüplerden birisine götürecek.
en özel… kulüplerden birindesiniz.
Aitor birkaç hafta içinde bu takımı… en azından nispeten az tanınmışlıktan… uluslararası olarak en çok tanınan kulüplerden biri haline getirdi.
Aitor birkaç hafta içinde bu takımı… en azından nispeten az tanınmışlıktan… uluslararası olarak en çok tanınan kulüplerden biri haline getirdi.
Güzel, ilk işimiz, bu medyatik fahişelerden bazılarıyla kulüplerden ve restoranlardan çıkarken görülmeni sağlamak.
Şu anda bir partide olmalı Kulüplerden birinde Kinnear ile birliktedir, tamam mı?
şikeyle ilgili olarak kulüplerden ziyade şahısların cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Bana ve kulübüme zarar vermek için sizin amacınızı baltalıyor.
Kulübüme girmen sadece bir tesadüf değildi.
Seni kulübümüze katılmaya ve temiz bir genç olmaya davet ediyorum.
Onca yolu benim korsan kulübüme katılmak için mi geldin?
Birkaç yıl önce kulübümü almak istemiştin, ben de olmaz demiştim.