Examples of using Kumlara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kumlara soktum.
Kumlara dönen bir dünyadır.
Is a world that will return to the sands.Kumlara adımını attığında halkın verdiği tepki beni çok etkiledi.
Kavgadan sonra bunu kumlara fırlattı. Bunun dışında.
She tried to throw it in the sand after Kanlarının kumlara saçılışını görmek için sabırsızlanıyorum.
I cannot wait to see their blood spill upon the sands.Kumlara çıktığın zaman, seyircinin sana olan tepkisine göre… hareket etmiştim.
When you stepped upon the sands. I was moved by Kumlara çıktığın zaman, seyircinin sana olan tepkisine göre… hareket etmiştim.
I was moved by Kumlara kanını döktüğü adamlardan öğrendiklerini de.
And of Yoksa beynini kumlara yayılmış bulursun.
Or find your brains upon the sand.Kumlara, Avcıyla yüzleşeceğin yere.
Into the sands to face Adını kumlara su ile yazacağım.
I will write your name on sand by the waters.Kumlara, kar üstüne.
Kumlara, kar üstüne… Yazarım adını.
On the sand and in Kumlara kar üstüne… Yazarım adını.
In the sand and Kumlara çizgi çizerek sınır koymak neden sorun olur biliyor musun?
You know Majestelerinin Hükümeti ve Beyaz Saray arasındaki kumlara bir çizgi çekildiğini.
Drawing a line in the sand between Her Majesty's Government and Git, Yunan albaylarıyla kumlara uzan!
Go lie in the sand with those Greek colonels!Eğer yavaş davranırsam, evim kumlara gömülecek.
If I'm too slow, my house will be buried in the sand.Muhtemelen, kumlara uzanıyordur.
Probably rolling in the sand.Kavgadan sonra bunu kumlara fırlattı.
She tried to throw it in the sand after 
