Examples of using Kuzenlerimiz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çilek dondurması için yaşlı kuzeniniz Fredi takip edin. Hadi kızlar.
Kuzen, kuzen. Benim güzel kuzenim. .
Güzel kuzenimiz… bugün özellikle eğlenceli. Doğru.
Bilmiyorum, kuzen.- Evet, eminim.
Doğru. Güzel kuzenimiz… bugün özellikle eğlenceli.
Neden? Jenin kuzeniyle, taşıyıcı hakkında konuştum?
Kuzenimin Bostonda tanıdığı bir aile var.
Destekleyeceğini söylemişsiniz. Kuzeniniz James Dyson Walkerın bu iddiayı Gerçekten.
Cdeki kuzenimin kilisesi bu yüzden dağıIdı.
Annesi Kanadada ben kuzeniyim ve şu an ondan sorumlu olan benim.
Pekala, kuzen.- Bana hala kızgın mısın?
Bence kuzenimin mektup yazabilecek yeterliliği yok.
Pekala, kuzen.- Bana hala kızgın mısın?
Kız arkadaşının kuzenine, Wubanın ailesini geri götürebilir mi diye sorar mısın?
Kallanadaki çatışmada kuzenimi kaybettim. Gerak.
Amerikalı Kuzenimiz. Lincoln de orada olacak.
Kuzen, sadece konuşmak istiyorlar!
Kuzenimin konta neden bu kadar düşkün olduğunu şimdi anlıyoruz.
Moğol Prensi kuzeniniz, on iki yarış devesi göndermiş.
Pekala, kuzen.- Bana hala kızgın mısın?