Examples of using Lahana turşusu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Biraz lahana turşusu ve biraz tadını çıkarın.
Yani bu bir şakaf seranadı değil. Bu lahana turşusu.
Istakoz, havyar lahana turşusu, ringa, şampanya
Rende karnını fasülye, lahana turşusu ve birayla tıka basa doldurup evine gitti.
Toplumda orta sınıfa mensup kişiler için sebzelerin önemi 16. yüzyılda Almanyada basılan, köylülerin günde 3 ila 4 kez lahana turşusu yediğini yazan eserlerde belirtilmiştir.
Önümdeki adam ekstra lahana turşusu istedi ama… dükkan sahibinde yoktu.
Ayrı olarak servis edip buna kimchi demek gibi bir şey. Lahana turşusu ve acı sosu.
Önümdeki adam ekstra lahana turşusu istedi ama… dükkan sahibinde yoktu.
Herkes eve gidiyor, lahana turşusu ve Noel Baba
Herkes eve gidiyor, lahana turşusu ve Noel Baba… ve biz çete üyeleri diğer
Lahana turşumuz var mı?
Bu da dilimlenmiş lahana turşulu, iki kez pişirilmiş domuz eti.
Lahana turşusuna bayılırım!
Lahana turşusunu severim.
™ª Beynin lahana turşusuna dönüşüyor ♪.
Şimdi lahana turşusunu sevmeyi öğrenmeliyim.
Bu da ince kıyılmış lahana turşulu, iyi pişmiş domuz eti.
Lahana turşusuna bayılırım.
Ama hapishane yemekhanesi bana bu lahana turşusunu verdi.
Çok güzel bir sofra ama acaba lahana turşunuz var mı?