Examples of using Larsa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kızlarıyla oynaşma yoksa kafanı koparırım. fakat civardaki şu herhangi eğlence Larsa söyledim,'' Sen git Sami bul!
I told Lars,"You go find Sam, but you don't fool around with any of those fancy girls or I split your head open!Eğer Larsa fırlattığım fazeri bulursak, bu tasmalardan kurtulmak için devreleri kullanabiliriz.
If we can find the phaser that I threw at Lars, we can use the circuits to short out these collars.Bu tasmalardan kurtulmak için devreleri kullanabiliriz. Eğer Larsa fırlattığım fazeri bulursak.
We can use the circuits to short out these collars. If we can find the phaser that I threw at Lars.Larsı bulduklarında Ulla Jensenin yanında olduğunu altı ay sonra bize bildirmişler.
Six months later we're told Lars has been found living with his mom Ulla Jensen.Patricia bu fikirle Larstan daha çok ilgilendi.
Patricia seemed more intrigued by the idea than Lars.Ve Larsla konuşmak istiyor.
An Lars wants to talk.Sen Larsında hayatını kurtardın.
You also Lars lives saved.Hayır, Larsla bir ilgisi yok.
No, it has nothing to do with Lars.Larsı arıyorum.- Selam.- Selam.
Hi.- I'm looking for Lars.- Hello.Selam. Larsı arıyorum.- Selam.
I'm looking for Lars.- Hi.- Hello.Selam. Larsı arıyorum.- Selam.
Hi.- I'm looking for Lars.- Hello.Eric, Larsı senin ihbar ettiğini
You grassed up Lars and got him killed.Eric, Larsı senin ihbar ettiğini ve öldürttüğünü anlamak üzereydi de ondan.
Because Eric was about to realise that you grassed up Lars and got him killed.Larsla konuşuyordum.- Sorun değil.
I was talking to Lars.- It's okay.Şimdi Larsımız var. Ve sorun değil.
Huh. And now we have Lars.Larstan nefret ediyor değilim.
It's not that I hate Lars.Larsla konuşuyordum.- Sorun değil.
It's okay.-I was talking to Lars.Şimdi Larsımız var. Ve sorun değil.
And now we have Lars.-Huh.Larsı bilen bir katil.
A killer who knew Lars.Ailem Larstan nefret ederdi.
My parents hated Lars.
