Examples of using Laughlin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunun sonucu olarak da Bayan Laughlin yarışmadan diskalifiye edilmiştir, Ve onun ismini Birleşik Devletler Güzellik yarışmaları,
Ah, orataya çıktı ki Bayan Laughlin, hani benim beraber olduğum yarışmacı, Benden bile daha haylazmış.
Laughlin 1983te Hall evrelerindeki kuvazi-parçacık etkileşiminin bir sonucu olduğunu fark etti ve Laughlin dalga fonksiyonu olarak bilinen değişken bir çözüm formüle etti.
Lake Tahoe ve Laughlin yerli ve yabancı turistlerin çekim merkezleridir.
O yüzden, eğer yarın Koşan Adama sen çıkmazsan… Weiss ve Laughlin… çıkacak,… senin yerine.
Yılında, Stanford, Columbia ve Robert Laughlin Horst L. Störmer birlikte, Tsui kesirli kuantum Hall etkisini keşfi yaptığı katkılardan dolayı Nobel Fizik Ödülü verildi.
De,'' kesirli yük taşıyan uyarılmalar içeren yeni bir kuantum akışkanı biçiminin keşfinden dolayı'', Daniel Tsui ve Robert Laughlin ile birlikte Nobel Fizik Ödülünin sahibi oldu.
Nessa az önce helikopterle Laughlinden ayrılmış ve buraya geliyormuş.
Peki. Hadron; Laughlini, Newmanı ve ekibin geri kalanını al.
Doktor Laughlinin burada ne işi var?
Alaric Salzman ve Josette Laughlinin düğün törenine hoş geldiniz.
Yöntem Laughlinle aynı.
Tıpkı Laughlindeki gibi.
O Laughlinin arkadaşı.
Diane Lambert Laughlinde oturuyor.
Birileri beni Laughline yolladı.
Ben bilemem. Birileri beni Laughline yolladı.
Evet? Sam?- Laughline gidiyoruz?
El Pasoda Laughlinin yeri.
O yüzden Laughline gidiyoruz.