Examples of using Likörü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bal Likörü? Bal? Su? Maya?
Peki ya hindistancevizi likörü içmekten midemiz temiz suyu kaldıramazsa?
Birileri bana partide nane likörü verdi.
Evlendiğinde Theanın annesine vermiştim bu likörü.
İç şu likörü Carter.
Kiraz likörü fabrikasında patlama.
Nane likörü denen şeyi yapmaya gitti. McCoy nerede?
Likörü ben servis edeyim.
Bal? Bal Likörü? Maya? Su?
Peki ya hindistancevizi likörü içmekten midemiz temiz suyu kaldıramazsa?
biraz böğürtlen likörü.
İğrenç, biliyorum. Şeftali likörü.
O viski değil, mısır likörü olur.
Bal Likörü? Bal? Su? Maya?
Ben çayı demleyip likörü getirirken sen oturmak ister misin?
Beş göl ve dört deniz likörü! Kardeşliğe!
Beş göl ve dört deniz likörü! Kardeşliğe!
Buraya. Ev yapımı patates likörü.
Dinleyecek misin? Boğazımdan aşağı çikolata likörü döktüler?
Güzel. Yemeği ve likörü bizim getireceğimizi söyle.