Examples of using Losyonu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu kullandığınız harika bir defne losyonu, Bay Townsend.
Tek bildiğim o yüz losyonu hayatımı değiştiriyor.
Sikiniz için istediğiniz losyonu getirdim.
tıraş losyonu.
Bu kullandığınız harika bir defne losyonu, Bay Townsend.
Her kızın en az 30 şişe losyonu vardır.
Maden suyu. Birkaç meyve suyu ve saç losyonu.
Sana kravat iğnesi veya traş losyonu alacaktım ama hangisini seversin bilemedim.
Losyonu sepete koyarak seni iyi bir şekilde hayâl etmeye devam ettim.
Benim tamponum, kadınlara özgü hijyen spreyim, onun traş losyonu, ayak pudrası gibi kişisel eşyaları ortak harcamalara dahil etmemek konusunda önceden anlaşmıştık tabi ki.
Sana kravat iğnesi veya traş losyonu alacaktım ama hangisini seversin bilemedim.
vücut losyonu, hatta diş macunu.
Ama doğru ellerdeki 50 bin dolarla akü asidini deri losyonu diye test edebilirsin.
Kuzuların Sessizliğindeki gibi bizi bir yere kapatıp'' Losyonu sepete koy.'' falan diyecek sandım.
Dairesel hareketlerle, doğru sabunu ve… losyonu kullanarak, senin söylediğin gibi.
Dairesel hareketlerle, doğru sabunu ve… losyonu kullanarak, senin söylediğin gibi.
vücut losyonu, vücut pudrası
Losyonu tavsiye etmessem, ihmalkarlık etmiş olurdum aksi taktirde serum elinizde tutmak dışında hiçbir işe yaramazdı.
Ve kullandığımız o losyonu tüm göğsüne sürmemi istedi.
ayrıca vücut losyonu, yüz losyonu, temizleyici krem,