LUMEN in English translation

• lumen

Examples of using Lumen in Turkish and their translations into English

Karanlığın hizmetkârları olan Umbra Cadılarıyla ışığın hizmetkârları olan Lumen Bilgeleri.
The Umbra Witches, the followers of darkness. And the Lumen Sages, the followers of the light.

Rita gibi karanlığımı göremiyor değil. Lumen gibi de karanlığıma ihtiyacı yok.
blind to it like Rita… and she doesn't need it like Lumen.

Occido Lumen adında oldukça değerli bir kitabı ele geçirmek üzere.
is about to obtain a valuable book on behalf of the Ancients, the Occido Lumen.

Kurtçuklar seni dönüştürdüğünde Efendi… düşüncelerini okuyacak ve Lumen onun olacak.
The Master will read your thoughts and the Lumen will be his. Once the worms turn you.

Lumen, 1923teki açık arttırmadan geri çekildiğinde izi ortadan kayboldu. Anlat bana.
The trail ran cold. After the Lumen was withdrawn from auction in 1923, Tell me.

belirli bir enerji girdisine karşılık elde edilen ışık akısıdır ve birimi lumen bölü watttır.
visible light for a certain amount of power transfer and has the units of lumens per watt.

Hani şu Lumenin pazarlığında kullanacağımız şey?
You know, the thing that we're using to bargain for the Lumen?

Lumenin yok edildiği aşikâr
The Lumen has obviously been destroyed

Lumenin kimde olduğunu öğrenecek.
He will learn who has the Lumen.

Lumenin satışı yarın gerçekleşecek.
The Lumen will be auctioned off tomorrow.

Lumeni istiyoruz.
We want the Lumen.

Lumeni mi diyorsun? Bunca yil gecti ama pesini birakmamissin.
Still chasing it after all these years. Oh, the Lumen.

Lumenden bahsedince Palmer kaygilandi.
When I mentioned the Lumen, Palmer grew anxious.

Altın önemli değil ama Lumenin gücü ile birlikte… sana güvenmekte isteksiz olacaklardır.
But they will be reluctant to trust you with the power of the Lumen.

Hatta Lumene. Bir fiyatına dört tane.
That's four for the price of one. Even the Lumen.

Hani şu Lumenin pazarlığında kullanacağımız şey?
The thing that we're using to bargain for the Lumen?

Lumeni alma görevi bana layık görüldü.
I will have the honor of acquiring the Lumen.

Lumenden bahsedince Palmer kaygılandı.
When I mentioned the Lumen, Palmer grew anxious.

Şimdi sıra Lumende.
Now, the Lumen.

Bir fiyatına dört tane. Hatta Lumene.
That's four for the price of one. Even the Lumen.