Examples of using Makalesini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, makalesini yapmışlardı.
Eş zamanlı organ naklini anlatan Cleveland makalesini okudun mu?
Tokyodan Japon bir kimyagerin makalesini okumuştum.
Bill Marsh o futbol makalesini istiyordu.
Programını seyrettim… New York Magazine makalesini okudum… ve Büyük Alık ne demek biliyorum.- Neden?
Amerikalı Benjamin Franklinin“ yanabilen hava” makalesini okuduktan sonra metanı keşfetti ve İtalyada dikkatli bir şekilde metan aradı.
Polonyalı imgesel bir asilzadenin mahlası altında isimdi makalesini yayınladı ve bu makalesinde( başarısız bir şekilde) Alman bir adayın Polonya tahtına aday olma durumunu irdeledi.
Yaşındayken… bir mikrobiyoloji dergisinde ilk ve son makalesini yayımladı… sonra da silah bakanlığı onu kaptı.
Koç Kimi kovmak istiyorum Fairfax makalesini de gösterdim üstelik.
Günlük makaleleri Dostoyevski, 221 günlük makalesini( yukarıda ilgili bölümde listelenen hikâyeler hariç)
Aynı yıl, Fermi“ Zaman çizgileri yakınında gerçekleşen olaylar” adlı makalesini İtalyan I Rendiconti dellAccademia dei Lincei dergisine verdi.
Schmeidler ile bir halkadaki sol ve sağ idealleri tanımladıkları ideal teori makalesini yayımladı.
The Orlando Sentinel, David Porterın komplo teorilerine inanmamasının iki nedenini açıkladığı bir makalesini yayınladı.
Da başladığı en son çalışması Uluslararası İnsan Hakları Deklarasyonunun 30 makalesini resmetmesidir.
Yıllardır adam gibi bilimle uğraşmamış, ününü de yitirmiş bir ihtiyarın makalesini okumak istemezsin ki.
Ve bu durum bir süre devam etti, kendimi, hızlı insanlar için zaman tasarrufu tavsiyeleri içeren bir gazete makalesini scan ederken yakalayana kadar.
Burada yöresel kuşların yaşamı üzerine yazdığı ilk makalesini Journal fur Ornithologie dergisinde yayımlatmıştır.
Philip Morrison akademik bir dergide ilk SETI makalesini yayımladı ve SETIyi bilimsel akım haline getirdi.
içinde… Los Angeles Times makalesini buldum.
Plağı açtım ve içinde… Los Angeles Times makalesini buldum. Huzurlu bir Pazar gününe kadar.