MANDY in English translation

• mandy

Examples of using Mandy in Turkish and their translations into English

Ben Mandy. Evet, selam.
Yeah, hi. I'm Mandy.

Mandy de geliyor.
Mandy's coming, too.

Mandy öldü.- Onu gördün mü?
Mandy's dead.- Did you see him?

Anladım, bu Mandy.- Görmek.
I see, that's Mandy.- See.

Mandy öldüğünden beri bir şey yemedim.
I haven't eaten since Mandy died.

Mandy öldü.- Onu gördün mü?
Did you see him?- Mandy's dead?

Anladım, bu Mandy.- Görmek.
See.- I see, that's Mandy.

Mandy Trujillo yedi yıl önceydi.
M-Mandy Trujillo was seven years ago.

Mandy, seninle bir saniye konuşabilir miyim?
Manny, can I talk to you for a second?

Mandy, Ona ihtiyacım var. Bebek olmadan.
Manny, I need him.- Without Pinky.

Hey, Mandy, birşeyi unutmuyor musun?
Hey, Manny. Are you forgetting something?

Bebek olmadan. Mandy, Ona ihtiyacım var.
Manny, I need him.- Without Pinky.

Bebek olmadan. Mandy, Ona ihtiyacım var.
Without Pinky.- Manny, I need him.

Hey, Mandy, birşeyi unutmuyor musun?
Are you forgetting something?- Hey, Manny.

Mandy, Ona ihtiyacim var. Bebek olmadan.
Manny, I need him.- Without Pinky.

Mandy, seninle bir saniye konusabilir miyim?
Manny, can I talk to you for a second?

Mandy hamile mi?
Mandy's pregnant?

Mandy. -Geliyor Debbie.
Mandy, Mandy… He's coming, Debbie.

Ban Mandy, bu da Millicent. Selam.
I'm Mandy and this is Millicent. Hey.

Ban Mandy, bu da Millicent. Selam.
Hey. I'm Mandy and this is Millicent.