Examples of using Mantara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bir mantara bastı.
Ekzematizeden mantara.
Sen bu şapkanın altında bir mantara benziyorsun.
You look like a mushroom under your hat.Söylesene Amy, dışarıda asker toplarken mantara rastladın mı?
Hızla yayılan bir tür mantara benziyor.
Looks like some kind of virulent fungus.Şey, bu… Şimdi güzelce mantara dönüş.
Now turn into a mushroom, gracefully. Well… that's.Yani Jack eğer bir şekilde bu mantara maruz kalmışsa, o zaman.
So if Jack was somehow exposed to the fungus, then.Yoksa hepimiz mantara dönüşeceğiz.
Otherwise, we will all turn into mushrooms.Ne? Mantara dönüşüyor?
He's turning into a mushroom. What?Duman kalktı, canlı cansız her şey mantara dönüşmüştü.
The smoke lifted, and every living and non-living thing had become a mushroom.Görünüşe göre annemle babamı mantara dönüştürmüştüm.
It seems I would turned my own parents into mushrooms.O Haç Gözü bir mantara çevirdiğimden emindim.
I was sure that I would turned the Cross-Eyes into a mushroom.Sonra aside Uyuşturucu kullanıyordum. ve eroine geçtim. Haplarla başladım, oradan mantara.
Started out with pills and then mushrooms… acid… heroin.Oyun dünyası Draconis, geniş bir şekilde yetişen bir dev mantara sahiptir.
The game's world, Draconis, features a giant mushroom that grows extensively.Kötü haber ise, mantara dönüştü.
The bad news, he's turned into a mushroom.Tazmanyadan beyaz mantara$ 1,000 harcayamazsın.
Mantara bakın hele.
Look at the Mushroom.Maxine mantara dönüşüyor.
Maxine's into fungi.Ayaktaki mantara bakarlar.
They deal in fungus.Mantara göz şirin ol.
Smurf an eye on the mushroom.
