Examples of using Marşı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Marşı bozuldu sanırım.
Üniformalı personel, marşı çaldığında askeri selam vermelidir.
Ordu marşı!
En önde durur ve marşı hepimizden gür sesle okurdu.
Marşı ve bayrağı olan bir ulus yaratacağım.
Başardık millet! Marşı hissediyorsunuz, destansı bir his.
Başardık millet! Marşı hissediyorsunuz, destansı bir his!
Kilisede çalınan düğün marşı.
Gizli bir örgütün marşı.
Bu öfke marşı!
Rusya Federasyonunun marşı çalıyor.
Durdurun bu marşı!
Aynı dönemdeki diğer monarşi devletlerin marşı gibi ulusal bir marş
Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Marşı( Özbekçe: Ozbekiston Respublikasining Davlat
Onbeşbin robot ve insan sempatizan Albany mahkeme binasının önünde gösterilerine devam ettiler ve'' Milyon Makine Marşı'' nı söylediler.
Kazanırsan, tüm yapman gereken orada… okul marşı için oturmak, asanı sallamak…
Hırvat milli marşı müzesi, marşın bestecisi Josip Runjaninin memleketi olan Glina kasabasında kurulacak.
Ama Santa Annanın başka amaçlarla kullanmayı sevdiğini duydum. Bu süvarilerin marşı.
Birlikin marşı, Ludwig van Beethovenin Dokuzuncu Senfonisindeki Ode to Joyu esasalır.
Üniformamın içinde hazırolda duruyordum ve'' Deniz Piyadeleri Marşı'' nı söylüyorlardı.