Examples of using Markette in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne açıdan? Markette üzerime bir greyfurt fırlattı.
Markette idrar lekesi haricinde bir şey bırakmışsın.
Borcu markette kazandıklarınla mı ödeyeceksiniz? Nasıl yani.
Markette ve Williams yarın geliyorlar.
Eşittir 21,5 çarpı markette çalışılan zaman.
Birkaç ay önce markette tanıştığım adam.
Ollie, markette silah falan yoktu.
Markette onlardan çok var.
Markette bebek yapılmaz da ondan.
Markette ve Williams? Hiç duymadım.
Çocuk bakımı zamanının 19 eksi markette çalışılan zaman olduğunu biliyoruz.
Buluşmanı istiyorum tamam mı? O delirmiş kaltağı bırakıp benimle markette.
Üzerinde veya markette bir silah bulamadık.
Haydi. Markette yaptığını yapma, olur mu?
Striptiz kulübünün sahibi, katilin Candyyi markette gördüğünü söylemişti.
Yaşındaki bir siyahi erkek Batı Baltimoreda markette vurulmuş.
Pek çok markette var bunlardan.
Markette beni görünce kaçmanın gerçek nedeni bu.
Ama Kitty Walsh, bir keresinde markette gördüğüne yemin ediyor.
Bu ülkede her buzdolabında, her markette patates topu vardır.