Examples of using Markizi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Markizi gördü ve bağırdı.
La Laguna Markizi onun çalışmalarını İspanyada yayımlatmış.
Ne markizi?
Siz nasıl arzu ederseniz, Melekler Markizi.
Margaret, dördüncü Candleshoe St. Eimen Markizi.
Hem sen hem de La Laguna Markizi.
Montespan Markizi.
Jutta von Sponheimın akrabası Stade Markizi Richardis ve kızı Richardis.
Müsaitseniz seni ve markizi akşam yemeğine götürmek isterim. -Oldukça büyük bir organizasyon.
Müsaitseniz seni ve markizi akşam yemeğine götürmek isterim. -Oldukça büyük bir organizasyon.
Saksonya Markizi, söylememin sakıncası yoksa, Efendim… çok güzel. Bu gerçek.
Hyeres Adaları Markizi, Doğu denizleri vali yardımcısı,
onun sponsoru Markizi takdim etmek istiyorum.
halkı böylelikle Asti Başpiskoposu; Montferrat Markizi ve Saluzzo Markizinin boyunduruğundan kendilerini kurtarmışlardı.
Guglielmo Marconi Birinci Marconi Markizi( İtalyanca:; 25 Nisan 1874, Bologna,
Sadece Markize göstereceğim ufak bir şey var.
Markiz oldukça üzgün.
Daha markiz değil. Ve artık çalmıyoruz.
Markiz aradı. Annesine makyaj yapmalısın.
Markize şantaj yapacağım.