MARKLA in English translation

mark
iz
işaret
hedef
mühür
işaretle
damgası
marks
iz
işaret
hedef
mühür
işaretle
damgası

Examples of using Markla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Markla konuştum.
I talked to Mark.
Ne yaptın? Markla konuştum, ve, ah?
I talked to Mark, and, uh… You what?
Markla ne yapıyor idiyseniz, pek iyi görünmüyor.
Whatever you have been doing with Mark does not sound right at all.
Yetmezmiş gibi sürekli Markla ve evliliğimle ilgili sorular….
About Mark. And the constant questions about my marriage all the time.
Yetmezmiş gibi sürekli Markla ve evliliğimle ilgili sorular….
And the constant questions about my marriage all the time, about Mark.
Markla ilgili ne varmış?
What about Mark?
Markla ve bebekle olanlardan önce, babam öldüğünden beri ağlamamıştım.
Before everything that happened with Mark and the baby, I hadn't cried since my dad died.
Bu gece Anspaughdan bir mesaj geldi. Markla hastane tutumunu tartışmam…-… içinbirtoplantıayarlamış.
Anspaugh has set a time for Mark and I to discuss hospital policy.
Önce Markla konuşmak istiyorum.
I want to talk to Mark first.
Markla beraber Vanessayı beklerken birlikte Gore Büyücüsünü seyrettik.
And while Mark and I were waiting for Vanessa, we watched The Wizard of Gore.
Dün gece Markla konuştuktan sonra dışarıda bırakmış olabilirisin.
Maybe you left it out there when you were talking to Mark last night.
Markla konuştum, ve, ah… Ne yaptın?
I talked to mark, and, uh-- you what?
Markla annenin yanına dönmek ister misin?
You want to go back to Mark and your mom?
Sana bir şey söylemem lazım Markla ilgili.
I need to tell you something about Mark.
Hayır, bu sabah ilk iş olarak Markla konuşmadım.
No, I did not speak to Mark first thing this morning.
Çok güzel, ben de Markla golf oynayacaktım zaten.
I'm going to play golf with Mark in the morning.
Ve yapmak istediğin ilk şey… Markla konuşmak, o yüzden.
The first thing you wanna do is talk to Mark.
En azından Markla öpüşüyorum.
At least it's Mark.
Tanrım, Markla öpüşüyorum!
Oh, Jesus, it's Mark!
Suyin, haber Markla ilgili.
Suyin, is about Mark.
Results: 284, Time: 0.0275

Top dictionary queries

Turkish - English