MARVINI in English translation

Examples of using Marvini in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ona çok bağlıydım ve o da bana bağlıydı. Marvini kaybetmeyi atlatabileceğimi sanmıyordum.
I was very attached to it and it was attached to me and… I never thought I would really get over losing Marvin.
Ashin güvenlik kodunu kullanıp Marvini araştırmak istedim, bu ikisi de ona bağlantılıydı.
When I used The Ash's access clearance code to look into Marvin, these two were linked to him.
Çocuk yetiştirmeyle alakalı bir konuda durduğu zaman her biriniz Marvini nasıl idare edeceğinizi anlatacaksınız.
When it lands on a parenting issue, you will each describe how you would handle it with Marvin.
İsterseniz Marvine bakmak için müsaitim.
If you guys want, I'm free to watch Marvin.
Marvine bir kez daha buluşmak
I-I asked Marvin to meet me one more time,
Ve sonra Marvinimle tanıştım, Ve, aw, herşey değişti.
And then I met my Marvin, and, aw, everything changed.
Marvinle Daisynin aynı odada kalması?
Marvin and Daisy sharing a room together?
Marvine fırıncılık sektöründeki yenilikleri için üretim yapan Edison deniyordu.
Marvin was called the Edison of manufacturing for his innovations in the bakery business.
Dr. Marvinle irtibata geçtiğimiz halde neden şiddet gördük açıklarsınız belki.
Perhaps you can explain why, after contacting Dr. Marvin we were met with violence.
O yüzden yatağımdan ve Marvinden uzak dur, olur mu?
So how about you stay out of my bed And stay away from marvin?
Oğlunuz Marvinde bizim bir gemimiz var.
Your son Marvin has a ship that we want.
İsmin Marvindi, değil mi?
It's Marvin, right?
Siz artık Marvinle ilgilenmiyor olabilirsiniz ama biz ilgileniyoruz.
You may no longer be interested in Marvin, but we are.
Barney, Marvine hayatın gerçeklerini nasıl anlatırdın?
Barney,"How would you teach young Marvin about the facts of life?
Nicole Marvine otobüste mutlu olduğunu söylemiş.
Honey said Nicole told Marvin that she's happy on the bus.
Kız Marvinle birlikte.
She's with Marvin.
Marvinin seveceğine emin olduğum harika bir oyun odası var.
Has a great play room that I'm sure Marvin would love.
Dr. Marvinle görüşeceğimi zannediyordum, fakat onun telefon numarasını kaybettim.
I was supposed to call Dr. Marvin, but I have lost his phone number.
Marvine süt sağmak için Barneynin evini kullanıyordum.
I have been using Barney's apartment to pump milk for Marvin.
Ne? Marvinden uzak kalmak düşündüğümüzden daha mı zormuş?
Is it harder than we thought to be away from Marvin?
Results: 91, Time: 0.0336

Top dictionary queries

Turkish - English