Examples of using Matkap in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dördüncü seviyeye yaklaşıyoruz, hedef matkap derinliği.
Dörtte biri büyüklüğünde, elektrikli matkap ve Allen anahtarı lazım.
Burada da matkap olsun.
Onlar elektrot ve matkap kullanıyorlar.
Hem gerçek hayatta da matkap var.
Mesela biri matkap kullanıyormuş.
Tut şunu.- Cerrahi matkap.
Matkap sesi onlar için köpek düdüğü gibidir.
Jacob, sanırım dolapta ihtiyacımız olan matkap var.
Şimdi, o serbest kaldığında matkap otomatik olarak duracak.
Matkap için 75,000 dolar gerekiyor.
Matkap madeni zayıflatmış!
İki ve bir tane de matkap.
Bir tane de matkap, o da 20p.
Matkap adamı benim.
Matkap adamı mı?
Abby, bana matkap ve esnek görüntü sondası lazım.
Matkap, fener, ne bulabilirsen.
Yani matkap görevinde miyim?
İki kuyrukları ve matkap gibi kafaları var.