Examples of using Mcmillan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mike McMillanın girmesine izin vermiştin, değil mi?
Carl McMillanın daha yaşayıp seveceği çok şey var.
McMillanın peşindeki kişinin her nasılsa bu adamla işi var.
Aman Tanrım, McMillanda trafik ışığı bile yok. Hayır!
Aman Tanrım, McMillanda trafik ışığı bile yok. Hayır!
Belki de McMillandan birkaç kişi daha istesek iyi olur.
Merhaba, ben Peter McMillanı arıyordum.
Bize denilene göre dün gece siz McMillanla birlikte dışarıdaydınız.
Gelen Bakan McMillana benziyor.
İşte o an, Charlie McMillanın ölmesine sevindiğimi anladım.
Mort Crocker, Zoe Sharp ve Mike McMillanı öldürmekten tutuklusun.
İşte o an, Charlie McMillanın ölmesine sevindiğimi anladım.
Sen bir sonraki Chris McMillansın. Sen yaptın.
Sen bir sonraki Chris McMillansın. Sen yaptın.
McMillanla masa değişiyorum.
Öncelikle bu, McMillana tescillidir.
Sen Joe McMillansın.
Dan, eğer McMillanı olaya dahil edeceksek Solowiechek ile aralarındaki bağlantıları da kanıtlamak zorundayız.
Charlie McMillandan bahsediyorum, ki eminim konuşmayı kısa kesip evde Dolphins maçını izlememizi isterdi.
Yılının yaz aylarında takımın baş antrenörü Nate McMillanın Portland Trail Blazersa gitmesi için izin verildi.