Examples of using Mehmetin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Osmanlı hücumunun başında Mehmetin seçkin birlikleri, yeniçeriler vardı.
Mehmetin ordusunun en korkulan savaşçıları yeniçerilerdi.
Mehmetin onlarca madencisi öldürülür ama Konstantinopolisin duvarları hâlâ ayaktadır.
Mehmetin Konstantinopolis surları dışındaki yenilgisinin haberi.
Teklifini söyle. Sana Mehmetin ne teklif etmesi gerektiğini söyleyeceğim.
Bir şekilde Mehmetin yaptığı her şeyin zamanlaması doğru oluyor.
Mehmetin Konstantinopolis surları dışındaki yenilgisinin haberi.
Bir şekilde Mehmetin yaptığı her şeyin zamanlaması doğru oluyor.
Mehmetin divanda söylediği her şey Romalılara aktarılıyordu.
Birazdan, Mehmetin annesi.
Tamam, kapıyı açacağım ama uyarıyorum silahım Mehmetin kafasına dayalı olacak.
Onları durdurmakla görevlendirilen adam, Mehmetin kaptan-ı deryası.
Mehmetin fark edemediği şey dünyanın en gelişmiş
Osmanlıların egemenliğine geçişi Fatih Sultan Mehmetin 1461 yılındaki Trabzon seferi ile olmuştur.
Mehmetin üvey annesi Mara Branković başkentteki en yakın müttefiğidir
Zağanos Paşa liderliğindeki genç danışmanlar ile Mehmetin maiyeti Manisadan getirdiği,
Zağanos Paşa liderliğindeki genç danışmanlar ile Mehmetin maiyeti Manisadan getirdiği, babasının liderliğinden şüphe eden yaşlıca vezirleri arasında bölünmüştür.
Ve imparatoru daha da tecrit eder. birkaç Roma karakolunu hızlıca ele geçirip yok eder Mehmetin birlikleri Konstantinopolisin dışında kalan.
Ve imparatoru daha da tecrit eder. birkaç Roma karakolunu hızlıca ele geçirip yok eder Mehmetin birlikleri Konstantinopolisin dışında kalan.
Kafanı Mehmetin bacaklarının arasından çıkardığında işte ilk kez ozaman kafandaki adama kulak vereceksin. sana ne dediğini biliyormusun? -Ne diyor?