Examples of using Mekikte in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Stellanın kızı mekikte olabilir diye.- Varsa ne olmuş?
Mekikte her şey normal görünüyor.
Mekikte bir jeneratör vardı.
Mekikte olmam gerekiyor.
Mekikte kim olduğunu bilebilir miyiz?
Şimdilik mekikte uyuyacağız ama barınakların en yakın zamanda yapılmasını istiyorum.
Mekikte kazadan kurtulan cihazlar var.
Mekikte bazı sorunlar yaşıyoruz.
Mekikte, Yıldız filosu kumanyalarından var. ÇN.
Mekikte iki kişi vardı.
Nisan, mekikte köpekbalığı vardır!
Mekikte ters giden bir şey vardı.
Görünüşe göre, mekikte bulunan 4 kişi, yüzeye ışınlandı.
Mekikte çalacak bir şey yok ki?
Mekikte bir delik var.
Sonra mekikte uyandığımı ve pencereden Destinyi gördüğümü hatırlıyorum.
Bunu mekikte sen mi bıraktın?
Mekikte yaralı mürettebatımız var.
Mekikte kimin olduğuna dair ya yanılıyorsan?
Yerini öğrenip o mekikte olmadığından emin olmam gerekiyordu.