Examples of using Merdivendeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hey. Merdivendeki eleman.
Hey. Merdivendeki eleman.
Hey. Merdivendeki eleman.
Üzgünüm.- Merdivendeki kuş.
Eğer kar, merdivendeki yaratığı ele geçirirse,… onlardan daha fazla yapmayı öğrenecek.
Merdivendeki o küçük sahneyi kim düzenlediyse… evi ve de Sir Rogerın alışkanlıklarını çok iyi bilen biri olmalı.
Merdivendeki sahneydi, Rhettin Scarletti rızası olmadan yatağa taşıdığı hani?
Saldırgan merdivendeki acil çıkıştan kaçmış. Komiserin silahını ve cüzdanını almış.
Merdivendeki gıcırtı, buzlu camdaki söndü sönecek kibrittir. Yarım yamalak hatırladığınız doğum günü partinizdir.
Sabahleyin yapacağım ilk iş merdivendeki tüm fotoğrafları indirip senin devasa büyüklükteki tek fotoğrafını oraya asmak olacak.
Tuvaletteki, otoparktaki, tavandaki ve merdivendeki kan örnekleri kurbanın.
ee, merdivendeki adam, bu ve ee.
Bu merdiveni buldum ve etrafına bir ev inşa ettim.
Dışarıda solda merdiven var. Oradan çıkabilirsin.
Merdiven yolu çok dar
Merdivenleri görürsünüz; liman biraz daha ilerde.
Bodruma inen merdiven binanın arka tarafında.
İnce ve zarif silueti, merdivenlerden inen Wernerin görüntüsüyle, titremeye başlıyor.
Sadece merdivenleri tırmanmak ve kutsal nesneye bakmak istedim.
Önünde metal merdivenler var, oradan in.