Examples of using Metanet in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Öyleyse onlara aziz değil, metanet detaylarını ver.
Öyleyse onlara aziz değil, metanet detaylarını ver.
İnsanlık bu işte. Bu metanet.
Ahlaki metanet ve düzgün doğum kontrolü kullandığımız için bir tür ödül bile kazanabiliriz.
Boyun eğmek… bana yakışmaz, hayatım,… ama bazen metanet aptallıktır.
Haydi! Bu korkunç kaybımızı, Stalinin kocaman kalbinde sakladığı… halkımız için metanet ve sevgiyle kabul etmeliyiz.
Bu korkunç kaybımızı, Stalinin kocaman kalbinde sakladığı… halkımız için metanet ve sevgiyle kabul etmeliyiz. Haydi!
Goebbels beklenmedik birinden, metanet ve fedakârlığı.
Biriyle aynı fikirde olmadığımda düşündüğümü söylememle bilinirim ama sana Saint Sebastianı harika bir okul yapacak güç, metanet ve tutkunun sözünü verebilirim.
Biriyle aynı fikirde olmadığımda düşündüğümü söylememle bilinirim ama sana Saint Sebastianı harika bir okul yapacak güç, metanet ve tutkunun sözünü verebilirim.
Cidden bayanlar, bu adamdaki… metanet, korkulu merağın… ilhamından geliyor.
Orada oturup kendine acıyabilirsin. Ya da biraz metanet gösterip onun haksız olduğunu kanıtlarsın.
ortak metanet zayıflık, yakınlık özlemi ortak nefret, müşterek mizaç.
Metanet gerektirir.
Bazıları metanet testi.
Metanet, Bayan Wheeler.
Müsamaha.- Metanet. Sabır.
Ben metanet diye buna derim.
Bazı insanlarda ruhsal metanet yok.
Müsamaha.- Metanet. Sabır.