MOTOSIKLETINE in English translation

motorcycle
motosiklet
motor
motorsiklet
bir motorsiklet
bike
bisiklet
motosiklet
motor
motorbike
motosiklet
motor
motorsiklet
bir motorsiklet

Examples of using Motosikletine in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom artık motosikletine binmiyor.
Tom doesn't ride his motorcycle anymore.
Suzy, kardeşinin yeni motosikletine dikkat et.
Suzy, mind your sister's new motor.
Motosikletine bir parça alacağın zaman mı mesela ya da düğünde giymek için bir elbise için mi?
Like when you need a part for your motorcycle, or a cocktail dress to wear at a wedding?
Moudan Mardarın motosikletine binmekten hoşlandı ve onu her zaman dolambaçlı yollardan götürttü. Böylece, onunla daha uzun süre kalabiliyordu.
Moudan loved riding on Mardar's motorbike… and always got him to take detours so she could stay with him longer.
Üstelik çeşitli Orijinal Yamaha aksesuarlarının eklenmesiyle ciddi bir uzun mesafe touring motosikletine dönüştürülebiliyor.
Moreover, it can be transformed into a seriously long distance touring motorcycle by adding the Original Yamaha accessories.
Haziran: Biarritzde ETA üyesi olduğu iddia edilen Tomás Pérez Revillanın motosikletine gizlenen bombanın patlatılması sonucu öldürülmesi.
June 15: Assassination of Tomás Pérez Revilla, alleged ETA member, by a bomb hidden in a motorcycle in Biarritz.
Bize onun kafasını motosikletinin önüne asılmış bir şekilde geri gönderdi.
He sent us back her head mounted on the front of her motorcycle.
Motosikletle giderse bu sorun olmaz.
If she had a motorcycle, she wouldn't be on foot.
Bir motosikletim olmasını çok istiyorum.
I really want a motorcycle.
İçmiş, motosikletinden düşmüş. Ne acı!
Got drunk, fell off his motorcycle what a pain!
Lois motosikletle giderken yere uzandın
When Lois pulled away on that motorcycle, you laid down on the ground
Tom eski motosikletimi ona vermemi istiyor.
Tom wants me to give him my old motorcycle.
Motosikletten bir şey çıktı mı?
Motorcycle tell you anything?
Çünkü motosikletim var.
Cause I got a motorcycle.
Motosikletim için kefil olman lazım.
I need you to cosign for my motorcycle.
Kabul, onu motosikletin üzerinde görünce deliye döndüm.
I admit it, I went crazy when I saw her on that motorcycle.
Motosikletle kaza yaptığında ondan 2 mil uzaktaymış.
He was 2 miles from her house when he crashed the motorcycle.
Sonrasında motosikletle bir tank tam olarak aynı genişlikte yapılır.
The post made the motorcycle exactly the same width as a tank.
Tom Marynin motosikletinin arkasına binmedi.
Tom didn't get on back of Mary's motorcycle.
Tomu Marynin motosikletinin yanında dururken gördüm.
I saw Tom standing next to Mary's motorcycle.
Results: 44, Time: 0.0245

Top dictionary queries

Turkish - English