Examples of using Mutluydular in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O günlerde mutluydular ve su gibi para harcıyorlardı.
Onlar olabildiğince mutluydular çünkü gözlem haftaları boyunca tek bir mantıklı söz bile söyleyememişti.
Çocuklar uzun süredir görmedikleri dedelerini ve anneannelerini gördükleri için mutluydular.
Çıkarların için mutluymuş numarası yapıyordum.
Çünkü biz çok mutluyduk ve bu yeterli değildi.
Çok mutluymuş gibi.
İnan bana, grup mutluysa, ben de mutluyum. .
Ailem mutlu ve ailem mutluyken ben de mutlu olurum.
Çocuklar mutluysa, ben de mutlu olurum.
Ve belediye başkanı mutluysa, komisyon üyeleri de mutlu demektir.
Herhalde kocam mutluysa, ben de mutluyumdur. .
O zamanlar çok mutluydun, dünyada bir şey yoktu.
Annenle çok mutluyuz şu an. Hem de çok.
Mutluyduk. Şirin bir evimiz vardı, iki güzel oğlumuz oldu.
Mutluyduk. Şirin bir evimiz vardı,
Eğer benden kurtulduğu için mutluysa resmen dibe vurdum demektir.
O kadar mutluydum ki, koşuyor, zıplıyor, atlıyor ve oynuyordum.
Annenle çok mutluyuz şu an.- Hayır.
Annenle çok mutluyuz şu an.- Hayır.
Ama çok mutluydun ve senin için mahvetmek istemedim.