Examples of using Mutluymuş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani bana bu zamana kadar hep mutluymuş gibi davrandığını mı söylüyorsun?
Sağlığı günden güne kötüleşiyor ve o mutluymuş gibi davranmak zorunda kalıyor.
İnsanlar mutluymuş.
Bir başka deyişle Bayan Manion mutluymuş.
Hayatını nasıl mutluymuş gibi?
Ayrıca, onun çocuğunu doğurduğun için çok mutluymuş.
Dört yıl evli kaldın ve mutluymuş gibi davrandım.
Mayıs çiçeği mutluymuş.
Ravouxnun kızının söylediğine göre burada mutluymuş.
Ravouxnun kızının söylediğine göre burada mutluymuş.
Herkes mutluymuş.
İnsanlar mutluymuş.
Kendi başınıza olmaktan mutluymuş gibi davranıyorsunuz ama evliliğinizin başarısız olması sizi çok utandırıyor.
Çok mutluymuş çünkü Birinci Lige yeni çıkmışız… ve vali ihtiyacımız olanı vermiş.
Biraz gerginmiş ama anneme ve diğer herkese cesaretini göstereceği için mutluymuş.
Yani işte suratınıza sahte bir gülümseme koyup burada olmaktan mutluymuş gibi davranın.
Ve her ne olursa olsun, çocuk hastaymış, sağlıklıymış mutluymuş ya da mutsuzmuş, yaşıyormuş ya da ölmüş.
Çok mutluymuş ve bunu asla yapmazmış. Zaten intihar eden
O 10:55te motel odasından ayrıldığında kocanız mutluymuş,… öyleyse niye 11:02de ölmek istedi?
Hepiniz mutluymuş gibi yapıyorsunuz, ve ben şimdi üst kata çıkıp geleceğimi kuracağım