NAKILLERI in English translation

transplants
organ
nakli
nakil
nakline
bir transplant
nakili
nakletmek
transplantasyon
transfusions
transfüzyon
nakli
nakline
nakil
transfers
tayin
havale
nakil
aktarımı
nakli
naklini
naklet
devri
grafts
greft
rüşvet
grefti
nakli
dokusu
yolsuzluk
aşıyı
bir doku
graftı
naklimi

Examples of using Nakilleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kalıcı omuz nakilleri.
Permanent shoulder implants.
Ama vericiyi bulmak zorundayız.- Göğüs nakilleri.
The breast implants.- Still, we have found the transmitter.
yapmamız gereken personel nakilleri var.
we have staff moves to make.
Departman müdürü de savaşa gitti ve yapmamız gereken personel nakilleri var.
And we have staff moves to make. The Department Manager has enlisted.
Davein İndirimli Yıldızlar Arası Nakilleri?
Dave's Discount Interstellar Removals?
Kafamdaki nutukların oldukça büyük bir kısmını giderebildim. Yani meme ucu nakilleri ve ergen yaştaki bir kadının tenini neşter ile kesmenin ne kadar güzel olduğu gibi.
I could pretty much eliminate the dissertations in my head about… nipple transplants and… how beautifully the skin of a woman in her mid-teens cuts with a surgical-grade scalpel.
akyuvar nakilleri kemik iliği,
white-cell transfusions bone marrow,
Yani sağladığın hizmetleri ve ayarladığın nakilleri hep profesyoneller mi gerçekleştiriyor?
So the services you provide, the transplants you negotiate, they're all done by professionals?
Aynı gündeki büyük miktarlı nakilleri, ya da aynı anda çok sayıda ülkeye yapılan nakilleri..
Or to multiple countries at the same time. transfers in large amounts, on the same day.
Vlad Voiculescu nakilleri finanse etmeyi reddediyor, hastane akredite olduğu için gerekli gereksinimleri karşılamadan.
As the hospital was accredited Vlad Voiculescu refuses to fund transplants, without having met the necessary requirements.
akyuvar nakilleri… kemik iliği, lenfosit… daha fazla
white-cell transfusions… injections to add more stem cells,
Kalp nakilleri ilk başladığında… doktorlar arasında bile, yanlış olduğuna,
When heart transplants first started, there was the same prevalent feeling,
Banka güvenlik algoritmaları sıra dışı her şeyi incelerler. Aynı gündeki büyük miktarlı nakilleri,… ya da aynı anda çok sayıda ülkeye yapılan nakilleri..
Banking security algorithms look for anything unusual-- transfers in large amounts, on the same day, or to multiple countries at the same time.
HCV taraması yapılmadan gerçekleştirilen kan nakilleri, kan ürünleri ve organ nakilleri, önemli oranda enfeksiyon riski oluşturmaktadır.
Blood transfusion, transfusion of blood products, or organ transplants without HCV screening carry significant risks of infection.
Böbrek ve kornea nakilleri dünyanın en çok yapılan nakilleri, yani organlar nakil sebebiyle alınmasa da konunun merkezinde organ ticareti olabilir.
Kidney and corneal transplants are two of the top organs transplanted worldwide, so even if they're not being taken for transplant purposes, maybe there is something to the organ trade being at the center of all this.
yönelik tepkisi ile bölgede dikkat çekiyor. 1980lerin sonunda denetimsiz kan nakilleri yoluyla ya da bazı hastanelerin steril olmayan iğneler kullanması nedeniyle ülkedeki binlerce çocuğa HIV bulaştı.
its response to its unique HIV/AIDS epidemic. In the late 1980s, thousands of children in Romania were infected with HIV through unscreened blood transfusions or in hospitals that used unsterilised needles.
Babamın nakle ihtiyacı var Mark.
My dad needs a transplant, Mark.
Karaciğer nakliyle tedavi olabilirler.
A liver transplant could cure it.
Dijital ışın nakline hazır olun.
Prepare for digital beam transport.
Onun nakliyle hiçbir ilgim yok benim.
I had nothing to do with his transplant.
Results: 57, Time: 0.0357

Top dictionary queries

Turkish - English