NEŞELENMEYE in English translation

cheering up
neşelen
moralini bozma
keyiflen
‹‹cesur ol

Examples of using Neşelenmeye in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hey, Aang. Neşelenmeye hazır mısın?
Are you ready to be cheered up? Hey, Aang?
Hey, Aang. Neşelenmeye hazır mısın?
Hey, Aang, are you ready to be cheered up?
Bir de, neşelenmeye çalış.
And try to cheer up.
Bayanlar ve Baylar, büyülenmeye, neşelenmeye şaşırmaya hazır olun!
Ladies and gentlemen, be prepared to be captivated, exhilarated, mystified!
Bütün yapmam gereken onun ilgi duyduğu şeylere ilgi duymaktı. Ona böylece neşelenmeye başladı.
All I had to do was seem interested in the things she liked do and she started to cheer up.
Bazen bizler insanların hayatına atlarız-- zorunlu bir işmiş gibi anlaşılabilir. ya da onları kaygılarından kurtarmak için ve bu sanki bazı sebeplerden dolayı Helen, dinle. neşelenmeye ihtiyaçları olduğu için.
And it turns out that for some reason it's your job sometimes we are plonked into people's lives when they just need to be cheered up and reassured Helen, listen.
Neşelenmek istediğimde ninemi ziyaret ederim.
When I need cheering up. I visit nana.
Niye neşelenmem gereksin ki?
Why would I need cheering up?
Biraz neşelenmek istersin diye düşündük.
Figured… uh, you could use some cheering up.
Biraz neşelenmek istersin diye düşündük.
You could use some cheering up. Figured.
Yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
Cheering up wounded veterans and showing'em.
Yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
Cheering up wounded veterans and.
Biraz neşelenmek istersin diye düşündüm.
I thought you might want a little cheering up.
Ona neşelenmem gerektiğini söyledim.
I told him I needed cheering up.
Neden neşelenmen lazım ki?
Why do you need cheering up?
Yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
How to play ping-Pong. cheering up wounded veterans and showing'em.
Yaralı gazileri neşelendirdim ve onlara pin pon oynamayı gösterdim.
Cheering up wounded veterans and showing'em.
Ama biraz neşelenmen gerektiğini düşündüm.
But I thought maybe you needed a little cheering up.
Sadece kendini düşünen biri olmama rağmen ben bile neşelenmen gerektiğini fark ettim.
I know I'm self-involved, but even I could tell you needed some cheering up.
Alo, neşelenmem gerek.
Hey, I need cheering up.
Results: 45, Time: 0.0292

Top dictionary queries

Turkish - English